RIHANNA RÜZGARI

Diomans World Tour kapsamında dün gece BJK İnönü Stadyumunda konser veren Rihanna 1,5 saat boyunca hayranlarına keyifli dakikalar geçirtmekle birlikte bana uzun yıllar unutulmayacak bir konser tadı vermedi. Rihanna Konseri  benim için sadece bir rüzgar olmaktan ibaretti.. Esti ve geçti..

 

4 aydır sabırsızlıkla ve büyük heyecanla beklediğim bu konser sonrası anlatılacak ve konuşulacak pek bir şey yok aslında:)) Konsere gidememiş olanlar Rihanna'nın o muhteşem sesi, görüntüsü, fiziği ve şarkıları dışında pek bir şey kaçırmadılar;) Ve tabi o muhteşem atmosfer.. İnönü'yü dolduran  35 bin Rihanna hayranının görüntüsü...

 

 

Özlem'in Dünyası'nda 2.kez bir dünya starı ile ilgili yazı yazmanın mutluluğu var tabi;) İlk starım kasım ayında İstanbul'da konser veren ve bir kez daha hayran kaldığım Jennifer Lopez'di. 

 

Önce bir Jennifer'ın sahnesiyle kıyasladım Rihanna'nınkini.. O görsel şovlar, danslar, muhteşem sahne performansları...Hepsi olağanüstüydü daha dün gibi hafızamda.. Sonra döndüm bir de Rihanna'ya baktım .Gözüm arıyordu aynı  sahneyi ama bulamıyordum.  Bu mudur yani dedim!  Kıyas kötü bişey kabul ediyorum. Sonra diyorum tarzlar farklı, biri pop diğeri R&B sanatçısı..bir dansçı diğeri değil (her ne kadar dünya starı da olsa).. Fakat Rihanna'nın bir Jennifer etmesi için dağlar kadar ekmek yemesi lazım KESİN VE NET... Dans desen az denecek kadardı, show desen göremedim.. Rihanna'nın o güçlü yorumu ve şarkıları bile konseri izlemem için bana o motivasyonu vermedi.

 

Jennifer'ı vipten izlemiştim.. Rihanna'yı ise tribünden.. Jennifer da gerçek anlamda Jennifer'ın yanındaydım. Rihanna'da sahneye uzaktım, bütün gece barkovizyondan izlemekle yetindim. Haliyle TV tadı verdi. Fazla konsantre olamadım. Sonra düşündüm de stad konserleri oldum olası seyircinin sanatçıdan kopuş yeri.. Binlerce kişi var.. Ya en önden izleyeceksin ya da barkovizyona bütün gece mahkum kalacaksın... Sahnenin de stadın ortasına kurulmadığını göz önüne alırsak... Siz düşünün...

 

Gelelim konser izlenimlerime; saat 22.30'da konser başladı 1 saat rötarlı.. Ayakta bilet alanlara ciddi anlamda acıdık.. Biz 19.30 gibi koltuklarımıza kurulduk.. 3 saat dedikodu, hayal kurma, ve  tanıtım videolarını izleyip bu konsere de gidelim şuna da gidelim geyiği yaptıktan sonra saat  22.30 da nihayet konser başladı ve Rihanna Sahnede.. Sarı uzun, sol yanı kazınmış kahve tonlarındaki saçlarıyla ve giydiği siyah kostümüyle gerçek anlamda göz alıcı..  (dip not: sarı saçı ona yakıştırmıyorum) Unapologetic’ten ‘Phresh Out the Runway’ ile sahneye çıkıyor. Ses sistemi ve orkestrasıyla bizden büyük bir alkış alıyor.   

 

 

15 dakika sonra 2.kostümüyle sahneye dönüyor, bu sefer beyaz diz üstü çizmeleri ve siyah beyaz t-shirtüyle yine sahnede yıldız gibi parlıyordu. 15 dakikalık aralıklarla 3.kostümünü giydi. Kırmızı bantlardan oluşan göbeğini açıkta bırakan siyah beyaz büstiyer ve altına yine kırmızı beyaz siyah pantolon... 4.kostüm ise 2 parçadan oluşan kırmızı etek& kırmızı büstiyeri  teniyle uyumlu  sexy  bir kombinle karşımızdaydı. Kırmızı ojeleri ve uzun tırnakları da beni benden aldı:))) 5.kostümü sezon trendi hologram desenli elbisesiydi.. İşte ben en çok bu kıyafetini beğendim. Diomands şarkısına uygun, konserin bana kalırsa en güzel ve renkli kıyafetiydi ve tabi taktığı yeşil gözlüğü de unutmuyorum:)

 

 Kostümlerini çok beğendim ve yakıştırdım. Zaten Rihanna'nın tarzını da çok beğenirim.

 

"İstanbuuuuuuuuuuuuul"  diye arada bir hayranlarına haykırışlarıyla bizi çok güldürdü. Hatta aramızda lafı bile oldu sadece İstanbul kelimesini mi öğrenmiş:)))  Ve konserin en beğendiğim taraflarından biri, bir ara sahneden inip hayranlarının elini sıkması ve imza vermesiydi.  Sıcak içten ve samimiydi, İstanbul'a 2.gelişi olduğunu ve seneye tekrar geleceğini söyledi. Türk erkekleri için de içten ve yakışıklı dedi:)  

 

Genel anlamda konseri beğendim, çok eğlendik ama daha da iyisi olabilirdi..;))

 

 

GÜNEŞ KORUYUCU KREMLER

Aslında güneş koruyucu krem dendi mi yaz kış sürmek lazım, fakat  sadece yazın ve tatile çıkınca sürmek geliyor benim aklıma:)) Belki de tembellik yapıyorum:)

 

Bugün sizler için benim kullandığım en favori güneş kremlerimden bahsedeceğim. Sağlıklı bronzluk için hepsini mutlaka alın. Bu kremlerle ben hiç soyulduğumu hatırlamam..

 

 

 

Güneşe çıktığım ilk günlerde yüksek korumalı faktörlerle tatilimin ilk 3-4 gününü geçiriyorum. Nivea'nın veya Garnier'in 20-30SPF kremleriyle işe başlıyorum.
 

 

 

 

 

Hafif rengim dönmeye başladığı ve kırmızılığı atlattığım anda  10 SPF ve 15 SPF'lik  daha az korumalı kremlere geçiyorum. Güneş koruyucu markam hemen değişiyor ve özellikle son 3 senedir kullandığım ve inanılmaz memnun olduğum Hawain Tropic'i bu konuda çok başarılı buluyorum.  Hem mis gibi kokusuyla hem de sağladığı bronzlukla favorilerim arasında mutlaka alın derim. Özellikle 10SPF'li olanı edinin.. Resimdeki 10SPF ve 15 SPF'li olanlar benim kullandıklarım. Güneşin daha yakıcı olduğu saatlerde 15 SPF'i , akşam üstü saatlerinde ise 10 SPF yi kullanıyorum.

 

Kakao ve havuç yağlarım ise yazın olmazsa olmazıdır. Tatilimin son 3-4 gününde ise sadece bu yağlarla kavruluyorum:)) Kavruluyorum diyorum çünkü ciddi anlamda korumalı olmadığı için müthiş yanıyorsunuz:))) Ondüla ve Sun Brown markaları başarılı, fiyat olarak da uygun..

 

Ve gelelim en büyük hatamıza, yüzümüze sürdüğümüz kremleri göz ve çevresine de sürüyoruz. Sonrasında Göz altı ve çevresinde oluşan yağlanmadan şikayetçi oluyoruz. O yüzden bu sene Lancaster markasının sadece göz ve çevresi için olanından alacağım.

Güneşin zararlarını bilmeme rağmen bronz ten benim için vazgeçilmezdir.. Pek severim yanmayı, güneşte yatıp saatlerce kavrulmayı...;)) Önemli olan bir anda yanmak değil kademe kademe yanıp kalıcı bronzluk sağlamaktır, bunu unutmayın.. O yüzden ben görmüş olduğunuz gibi 5-6 yağla gezen bir tipim:)) Sağlıklı ve kalıcı bronzluk için siz de bir kaçını edinin..

 

Sevgiler.. ;))

 

 

 

 

FAVORİ MASKEM: BAL MASKESİ

Benim en sık yaptığım maskelerden biri: bal maskesi. 

 

Her pazar,  rutin bir şekilde duş sonrası cildim için yapıyorum ve inanın çok faydasını görüyorum. Haftada bir yapmanız yeterli olacaktır.

 

İhtiyacınız olan tek şey ise bal...;))

İçine arzu ederseniz bir-iki damla da limon sıkabilirsiniz.

Cildinize sürüp 10 dakika bekletiyorsunuz.

Sonra ılık suyla yüzünüzü yıkıyorsunuz.

                                        

 

Bal cildi yumuşatıyor ve maske sonrası nemlendirici sürmüş gibi adeta bebeksi bir cilde sahip oluyorsunuz. Aynı zamanda cildi sıkılaştırıcı da etkisi var.

 

Kuru ciltler için ideal, benim gibi karma ciltler için ise bire bir...Farkı hemen hissediyorsunuz.

 

Bu maskeyi uzun zamandır yapan biri olarak henüz yapmadıysanız mutlaka ilk fırsatta denemenizi ve sonucu görmenizi tavsiye ederim.

 

Hiç zamanım yok diyorsanız da Nivea'nın bal maskesini öneririm;) Ama doğalındaki etkiye sahip olabilir misiniz bilemem;)

 

                                

YAZ ALIŞVERİŞİ

Renkli bir yaz bizi bekliyor. Bu yaz her şey rengarenk..;))

Renkli gözlük alarak bu yaza hızlı bir giriş yapabilirsiniz..



Renkli şortlar yazın olmazsa olmazı..Bu yaz en çok neon renklerde şortlar karşımıza çıkacak, uçuk yeşiller, pembeler, sarılar..

                          


Yazın en sevdiğim şeylerden biri de renkli t-shirt giymek... Özellikle yanık tende bir başka güzeller..;) Renkli baskılı t-shirtler ve neon renklerde düz t-shirtlerden hemen bir kaç tane edinin..

Espadriller bu yaz da ayaklardan çıkmayacak. TOMS'un renkli espadrillerini öneririm.
Hem çok rahatlar hem de günlük kombinlerinize uyum sağlayacaklar.

Spor ayakkabı ve sneakerslarda da neon patlaması var. Yazın spor ayakkabı giymeyi sevenlerdenseniz seçiminizi neon renklerden yana kullanın.

Çiçek desenli elbiseler bu sene de çok moda...En az bir tane dolabınızda olsun ve tabi ki çiçek desenli pantolonlar hemen her yerde karşımıza çıkacaklar...


Aksesuarlara gelince, takılarda da bu yaz capcanlı renkler göreceğiz..Neon pembeler, sarılar, mint yeşili kolyeler, maviler, turuncular, bileziklerden tutun da kolye küpelere kadar her şeye hakim..

                                          

 

Neon renklerdeki ayakkabı ve terlikler bu yaza damgasını vuracak..




Yaz alışverişinizin ilk sıralarında bu önerilerimi dikkate alın..Keyifli alışverişler;))